Kitap Adasından Seçmeler

Kitap Adasından Seçmeler

Can Kırığı 

1938 Yılı Tokyo’sunda, Çin-Japon savaşının devam ettiği dönemde müziğe düşkün dört amatör müzisyen (Profesör Yu ve üç Çinli misafir öğrenci prova yapmaktadır.

Tam bu sırada Japon askerler provaya baskın düzenler ve dört müzisyeni İmparator’a karşı komplo kurmakla suçlarlar. Askerlerden biri Yu’nun kemanını parçalar ve diğerleriyle birlikte sorgulamak üzere karargaha götürür.  Yu’nun 11 yaşındaki oğlu Rei olan biteni saklandığı dolabın içerisinden izlemektedir. Ve bu babasını son görüşü olur.

Can Kırığı kapanmayan bir yaranın, babasının yasını ömür boyunca taşıyan Rei’nin dramının romanı. Okurken müziğin büyülü dünyasında, birçok melodi eşliğinde yolculuğa çıkarıyor sizi Mizubayashi. Savaşın acımasız yönünün de sorgulandığı roman oldukça çarpıcı ve bir çırpıda okunuyor. 
Schubert’in Rosamunde’si, Bach ve Beethoven’in Yedinci Senfoni’si eşliğinde okumanızı öneririm.

 İtaat

Fransa'nın oldukça tartışma yaratan, birçok saygın ödül sahibi ve Bauman'ın Yaşam Sanatı kitabında kendisi için, "Orwell'in 1984'ü ve Huxley'in Cesur Yeni Dünya'sının artık modası geçmiştir ve Houellebecq'ın La Possibilite d'une ile'i tarafından kapı dışarı edilmişlerdir" diye önem atfettiği ve benim için de çok önemli bir yazar Houellebecq. 2022 yılında Fransa cumhurbaşkanlığı secimlerini Müslüman Kardeşler'in adayı Mohammed Ben Abbes kazanır. 

Böylelikle J.K. Huysmans uzmanı (ki Tersine Huysmans'ın en önemli ve natüralizmin sonunu getiren romanı), yaşam enerjisini yitirmiş bir akademisyen olan François'nin karşısına büyük bir fırsat çıkar. Gerisi romanda...

Bir politik masal diyebilirim. Roman boyunca Huysmans okura eşlik etmekle birlikte kahramanımız da Huysmans'la kendini kıyaslar aynı zamanda. Analizler, diyaloglar, felsefi göndermeler ve mistisizm konusu dozunda ve oldukça iyi işlenmiş kurguya. 
Şunu iddia edebilirim ki okuduğum en iyi edebi eserler arasında İtaat.  Mutlaka ama mutlaka okumalısınız.

Kız Natamam

Son derece özgün ve etkileyici bir roman Kız Natamam Bir Şeydir. Bildiğimiz roman akışından çok farklı. McBride kelimeleri, cümleleri ziyan etmiyor. Kısa, net ve yağmur damlası gibi akıyor, bir sayıklama gibi. 

Roman aynı zamanda otobiyografik özellikler de taşıyor. Çocukluktan ergenliğe ve yetişkinliğe geçiş sürecinde, abisinin beyninde tümör oluşan genç bir kızın ailesiyle karmaşık ilişkileri, savruluşunu anlatıyor. Farklı üslubuna hemen alışıp romanı bir solukta bitirdim.

Son dönem okuduğum en özgün kitap.  Mutlaka okumalısınız.