Mayıs Seçkisi

                                                   
Kitap Adası
Bülent Ateş

ŞEHRAZAT
 Leila Sebbar Cezayirli bir baba ve Fransız bir annenin çocuğu olarak Cezayir'de dünyaya gelmiş. On yedi yaşında Fransa'ya göç eden Sebbar 1980'lerin Paris'ine götürüyor bizleri. Fakat Eyfel Kulesi'ne, geniş caddelere, mağazalara değil; mültecilerin, dandy'lerin, devrimcilerin, uyuşturucu bağımlılarının bir işgal evinde kesişen ve evden kaçan Şehrazat'ın etrafında dönen hikayesi. Son derece akıcı ve günlük yaşamlarında birbiriyle bağlantılı hikayelerde Sebbar, azınlık olarak görülenlerin günlük yaşamlarına odaklanmış.
Bir çırpıda okunan, modern zaman masalı Şehrazat.                                             
 

CLIVE’IN KOĞUŞU
John Berger İkinci Dünya Savaşı'nın sonrasında, bir hastane koğuşundan İngiliz toplumunun sosyal yapısını gözler önüne seriyor. Altı hastalı bir koğuş; hemşireleriyle, doktorları ve hasta bakıcılarıyla ilginç diyalogların yaşandığı ve kendine özgü insanların yer aldığı bir roman Clive'ın Koğuşu. Romanın odak noktasında bir katil var fakat üzerinde durulmayan bir cinayetin faili. Toplum düşmanı ve doğru kabul edilmiş gelenekleri sorgulayan bir anti kahraman. 
Başlangıçta şiirsel bir dil kullanıyor Berger. Romanın özelliklerinden biri de tiyatral bir akışla ilerlemesi.
                                          

YERLERDE BİR AZİZ
Kitabı elime alır almaz kelimeler yağmur damlası gibi düşmeye başladı. İlk cümle İncil'den bir alıntıydı. ''Çocuk, melekle gitti ve köpek onları takip etti.'' Bu cümle beni hemen kitabın içine aldı. Bobin'in şiirsel bir anlatımı var. Bazen bir deneme, bazen bir şiir bazen de bir roman oluyor Yerlerde Bir Aziz. On üçüncü yüzyılda bir tüccarın oğlu olarak İtalya'da dünyaya gelen Assisili Françesko'nun hikayesidir anlatılan. Bir gün her şeyi arkasında bırakarak Tanrı'nın sesini izler Françesko. Ve yoksulluğun içinde arar Tanrı'nın sesini. Aynı zamanda Bobin'in doğa hayvan, insan , tanrı ve din, çocuk ve aile, kadın ve erkek ve bir çok konudaki denemeleri romanın içine ustaca yerleştirilmiş.

MANON LESCAUT
 Fransız Edebiyatı'nın en usta yazarlarından biri olan Antoine- François Prevost'un dev eseri Manan Lescaut, yayınlanır yayınlanmaz büyük ses getirmiş ve dünya edebiyatının klasik yapıtları arasında yerini almıştır. Yoldan çıkmış bir kadınla(Manon Lescaut), aşkı uğruna kendi sınıfını inkar eden (Şövalye Grieux) , marazi, yıkıcı ilişkisini anlatan romanı bir solukta okudum. Gerçekten övgüyü hak eden klasik bir yapıt. Trajik bir sevdanın, tutkunun ve ne yaparsa yapsın kendini bağışlatan bir aşkın romanı Manon Lescaut yayınlandığından bu yana üç yüz yıla yakın bir süre geçmesine rağmen, tıpkı Carmen gibi bir çok kez sinemaya, operaya, baleye uyarlanmış.
                                                      

TÜRKİYE’DE SPİRİTÜEL ARAYIŞLAR
2010'ların sonundan itibaren Türkiye'de dindar-muhafazakar kesimin eğilimlerine paralel veya ona karşıt olarak gelişen bir tarafta ateizme ve deizme, diğer tarafta ise Budizm, meditasyon, yoga, reiki gibi ritüellere yönelimin kapsamlı bir saha çalışması ve gözlemlerle ele alındığı çok zengin bir kitap Türkiye'de Spiritüel Arayışlar. Spiritüel inanç ve pratiklerden toplumsal cinsiyet, islam ve tasavvuf, ekoloji ilişkisine kadar bir çok alanda yapılan gözlem ve çalışmalar oldukça tatmin edici.
Uzun süredir kendi gözlemlerimi de ekleyince gerçekten spiritüel yönelimin nedenlerini ve gelişimini çok daha iyi anlamış oldum.
Oldukça tatmin edici bir çalışma olmuş.